Kučaj Dağları

Kučaj Dağları, Morava, Crni Timok ve Zlotska nehrinin kıyıları arasında, Đerdap ve Tuna’ya kadar uzanan Doğu Sırbistan’daki geniş bir sıradağdır. Ayırt edici özellikleri, Dubašnica ve Žljebura vadilerini oluşturan irili ufaklı birçok nehirleri ve her yerde güzelliğiyle ünlü Lazar Kanyonu’dur.

Kučaj Dağları’nın vahşi ve el değmemiş doğası, açılmış yollardan uzak durmayı seven ve keşfedilmemiş ormanlarda, vadilerde ve yamaçlarda bir maceraya atılmayı tercih edenler için idealdir. Bu da dağın tadının en fazla fiziksel olarak formda olan ve doğada yolunu bulabilenler tarafından çıkarılabileceği anlamına gelir.
Zirvelerini keşfe davet edenler arasında en dikkat çekici olanları Javorački Vrh, Mali Javorak, Crni Vrh, Kozji Rog ve Mali Kozji Rok’tur. Çoğu yürüyüş parkuru dağcılık kulübesinin yanındaki Grza piknik alanında başlayıp yine aynı yerde sona erer.
Kučaj Dağları, binlerce yıldır herhangi bir insan girdisi olmadan doğa tarafından şekillendirilmiş doğal anıtlarla ünlüdür.
Bölgenin en ünlü şelalelerinden biri Nekudovo Nehri üzerindeki Prskalo’dur. 15 metrelik dikey düşüşü ve sürekli hayatta kalma mücadelesiyle diğerlerinden ayrılan şelalenin ilkbahar mevsiminde bile suyu son derece azdır. Buna rağmen hiç kurumamış olması da ilginçtir. Şelalenin büyüleyici bir diğer özelliği de, suyun yere ulaştığı noktada yer alan ve tamamen yemyeşil bitkilerle kaplı kayadır.
Kučaj’dayken, adını kayaların arasında dolanırken yarattığı uğultuya borçlu olan Kločanica Nehri’nin koruma altındaki geçidinden devam edin. Ve kendinizi Zlot Kasabası’nın yakınında bulursanız, Zlotska Nehri’nin aktığı görkemli Lazar Kanyonu’na adım attığınızı ve bu akışın bir mağara sistemi yarattığını unutmayın.
Gerçekten de mağaralar, Kučaj Dağları’nın ayırt edici bir özelliğidir. En çarpıcı olanları Bogovinska Mağarası ve Lazar Mağarası’dır. Ünlü Resava Mağarası sınırda yer almaktadır. Bir başka ilginç olanı Ravanica Mağarası, aynı adlı manastırın yakınındadır. Efsaneye göre Prens Lazar Kosova Savaşı’ndan sonra bu mağarada küçük bir çukura hazine saklamıştır. Mağara büyük ölçüde keşfedilemediğinden bu efsanenin herhangi bir gerçekliği olup olmadığı da hala muammadır.
Crni Timok Nehri yakınındaki Bogovinska Mağarası, birçok insana göre Sırbistan’ın en güzel mağarasıdır. Mağaraların arasında en uzunu olan Bogovinska, nehir kaynakları ve mağaranın derinliklerine girdikten sonra görülebilen görkemli mağara oluşumları ile doludur.
Bu bölgenin tarihi hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, ünlü Manasija ve Ravanica Manastırlarını ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Felix Romuliana arkeolojik alanını ziyaret etmek için de zaman ayırmanızı öneririz.